Beşiktaş ekibi maç saatine yakın stada girerler.. stada takımdan ayrı gelen Sergen, takımın motivasonunun çok düşük olduğunu görür, suratlar asıktır,
- Ne oldu neden yüzünüz gülmüyor
diye sorar.
Takım arkadaşlarından biri,
- Ne olsun böyle bir takımla oynamak zorunda kaldığımız için
canımız sıkkın,
der..
Bunun üzerine Sergen:
- Pekala çocuklar, hadi siz gidin kadıköy'ü gezin, ben tek başıma
sahaya çıkar oynarım,
der..
Ve takım çocuklar gibi sevinerek stattan çıkıp Kadıköyü gezmeye giderler.. Maç başladıktan 10 dk sonra Beşiktaş takımı stada döner, skor; Beşiktaş 1 - Fenerbahçe 0.. e tabi bu durumda daha da bir keyiflenirler ve tekrar dışarı çıkar gezmeye başlarlar..
Maç bittikten sonra stada döndüklerinde, maçın 1-1 bittiğini görürler, FB
adına Ortega, 85. dakikada bir gol atmıştır.. Takım arkadaşları hemen
Sergen'e koşarlar ve onu coşkuyla tebrik ederler..
Ama Sergen üzgündür.
- Özür dilerim arkadaşlar, sizi mahçup ettim,
der.
- Olur mu öyle şey,
der Beşiktaş takımı,
- Sen koskoca bir takımla tek başına oynayıp yenilmedin, daha ne olsun..
- Ama,
der Sergen, 12. dakikada kırmızı kart görmüş olmam gerçekten benim
için utanç vericiydi.
Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır.
Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya karar verir.
Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir....
Tam bu sırada farklı bir yerde kadın, kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür,arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır.
Odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür.
-Kime : Sevgili karıma
Konu : Yeni ulaştım.
Tarih : 16 Mayıs 2004 Benden haber aldığına şaşıracağından eminim. Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım. Her şey yarın senin buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum. Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.
Not : Burası çok sıcak.
Temel askerligini yunan sınırında yapıyormuş.
Temel'in canı çok sıkılıyormuş.
Yunan'a bir ıslık çalmış elleriyle "Havacı mısın?" işareti yapmış,Yunan aldırmamış.
Bir ıslık çalmış elleriyle "Karacı mısın?" işareti yapmış, Yunan aldırmamış.
Bir ıslık daha çalmış "Denizci misin?" anlamında yüzme işareti yapmış, yunan aldırmamış.
Bir ıslık daha çalmış. El haraketi yaparak "Topçu musun?" demiş, yunan aldırmamış.
Bir ıslık daha çalmış "Gözcü müsün?" anlamında dürbün işareti yapmış, yunan aldırmamış.
Nöbetler degişmiş sıra yine Temel'le Yunan'a gelmiş.
Yunan'a hadi sınıra git demişler yunan da:
- "Ben oraya gitmem. Orada bir deli türk askeri var, bana hava kararınca yüzerek gelip sana bir koyacam gözlerin fırlayacak diyor.."
Kaplumbağaların yaşadığı bir köyde susuzluk sorunu ortaya çıkmış..
kaplumbağalar biraraya toplanmış ve çözüm aramaya başlamışlar..köyün en yaşlı ve en bilge kaplumbağası çıkmış ve bağırmış;
-Şu dağın arkasındaaa bir göl vaar...!!
bunun üzerine köyün en genç 2 kaplumbağası ,su getirmek için seçilmiş..
25 yıl sonra bu iki kaplumbağa dağı aşmış ve göle varmışlar..maalesef ki göle vardıktan sonra jeton düşmüş;
-ya biz kap almayı unuttuk!!napcaz şimdi!!?
"sen git.. ben burda beklicem biri gelip içmesin diye" ..diğeri: "yok sen içersin gölü.. ben gitmem sen git"..
"yaa arkadaşım vallahi billahi içmicem..burda bekliyorum hadii!!" demiş..
bunun üzerine 2. kaplumbağa "iyi tamam gidiyorum" diyerek oradan ayrılmış..
1.kaplumbağa beklemeye başlamış..30yıl -50yıl-60yıl.. en sonunda ;
"yeter biraz daha beklersem ben ölücem..hem zaten yaşlılar çoktan ölmüştür" diyerek boynunu göle uzatmış..
Tam o sırada çalılıklardan fırlamış 2. kaplumbağa;
"bak böyle yaparsan gitmem!!"
Bence çok komikler ama burda inanki takıma laf atma yok sadece espiri